Merhaba değerli dostlar,
Aramıza yeni katılan dostlar için ufak bir giriş yapmak isteriz. Biz tam göçebe Sarıkeçili Topluluğu olarak mevsim durumuna göre göçebe çobanlık yaparak keçilerimizle beraber yaşamaktayız. Orta Toroslar'da yazları kuzeyde nispeten yüksek rakımlı yaylalarda, kışları ise kar yağışı görmediğimiz nispeten ılıman sahilde yurt tutarız.
Şimdilerde vakit kışlağa (sahile) inme vaktidir. Dünya literatüründe bu yaşam biçimini devam ettiren insanlara ''indigenous people'' yani yerli insanlar denilmekte. Ancak yüzlerce yıldır yaşam sürdüğümüz coğrafyamızdaki yerleşik tarımcı topluluklar tarafından hala ''dağdan gelmiş yörük'' olarak nitelendiriliyoruz.
Kışlak yoluna dökülen topluluk üyelerimizden bir kısmı yine böyle bir durumla karşı karşıya kaldı. Köylülerin ve muhtarların işbirliğinde imzalar toplandı. Asılsız iddialarla kaymakamlığa iletilen bu imzalar ve dilekçelerde; binlerce hayvanıyla bölgeye zarar verdiği iddia edilen topluluk üyelerimizin, aynı zamanda toplum huzuru için de bir tehdit oluşturduğu iddia edildi.
Tekrar hatırlatmakta fayda var. Yüzyıllardır içinde yaşadığımız ekosistemden bizi çıkarmak isteyenler nafile bir çaba içindedirler. Bugün övündükleri ve hazine arazilerini de içine katarak durmadan genişleyen tapuları henüz yokken de biz bu dağlarda göç ediyorduk. Kaymakamlık ve diğer kurumlar yokken de bu dağlarda göç ediyorduk, ekosistemin bir parçasıydık. Ki bize göre bir coğrafyanın bir parçası olabilmek, oranın sahibi olduğunuzu gösteren belgelerle değil; orada yaşayan tüm canlıların yaşamına zarar vermeden döngüye dahil olabilmekle mümkündür.
Hızlıca Geççi'den söz etmek isteriz. Geççi olarak topluluğumuzun karşı karşıya kaldığı tüm tehditlerle mücadele edebilmek için çabalıyoruz. Bunların önemli bir kısmında da ekonomik sebepler karşımıza çıkıyor. Üretimlerimizin pazara ulaşamaması, ulaşsa dahi bir taban fiyatının olmayışı topluluk üyelerimizi daha çok üretmeye ve aile bireylerini işçileştirmeye zorluyor. Misalen bugün kuzu için taban fiyat 100 birim iken oğlak için hiçbir fiyat yok. Dolayısıyla piyasada yok pahasına 60 birim değer buluyor.
Geççi olarak biz ise tamamen ekolojik yöntemlerle üretim yapan topluluk üyelerimize 115 birim ve peşin ödeme yapıyoruz. Topluluğumuzun üretim sürecindeki kaygılarını ve gıda güvenliğini ilke bilerek kentlerdeki dostlarımıza güvenli, sağlıklı, sürdürülebilir gıda ulaştırıyoruz.
Yeni Ürün: Çemensiz Antrikot Pastırma (sınırlı miktarda) Kaya tuzu, karabiber, sarımsak, ardıç tohumu ve kekik ile marineledik, denkledik ve kuruttuk.